Cinsel Terapi - Bağımlılık

Cinsel İstek Azlığı / Cinsel İşlev Bozuklukları

Cinsel istek azlığı cinsel işlev bozukluklarında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Ancak konuyla ilgili uzmana gidilme oranı oldukça az. Cinsel istek azlığı genel olarak kadınlarda daha sık ortaya çıkmaktadır. Cinsel işlev bozukluklarından olan cinsel istek azlığını vajinusmustan sonra başlıca cinsel terapi çalışma alanı olarak ifade edebiliriz. Ancak ülkemizde cinsel istek azlığı ile ilgili cinsel tedavi merkezlerine ya da cinsel terapiye başvuru oranı vajinusmusa göre çok daha düşüktür. Gelin cinsel istek azlığını detaylı şekilde ele alalım.

Cinsellikle ilgili mitler ve yanlış inançlar toplumumuzda cinselliğe yönelik algıları oldukça değiştirmektedir. Cinselliğin sadece erkeklere has olduğu sanılıyor. Erkeklerin cinsel doyum yaşaması gerektiği gibi yanlış inançlar ilişkileri de önemli şekilde etkiler. Bu anlayışa göre cinsellik kadınlar için zevk ve haz kaynağı değildir. Bu yüzden görev alanı olarak nitelendirilir. Kadınların cinselliğe ilişkin algılarını ve beklentilerini de değişir çünkü bu öğretilir. Çift anlamında düşünülecek olursa kadının ve erkeğin cinsel yaşamdaki payı eşittir. Cinsel uyumun yüksek olması çiftlerin evlilik uyumlarını ve evlilik kalitelerini de yükseltir. Daha detaylı ele almak gerekirse;

Ele almadan önce Çocuklara Cinsel Eğitim Nasıl Verilmeli yazımıza bir göz atın!

Cinsel İstek Azlığı Nedir?

Cinsel anlamda ortaya çıkan düşünceler, fanteziler, cinsel birleşme ve orgazm yaşama sıklığı ya da azlığı, cinsel etkinlik için harekete geçme ya da beklentileri ifade etme yetersizliği olarak ifade ederiz. Bu tür durumlarda psikolojik faktörler ön plana çıkar. Cinselliğin toplumsal algılar çerçevesinde geliştiği toplumlarda cinselliğe bakış açısı bireylerin cinselliğe yönelik algılarını da önemli derecede etkiler. Toplumsal normlar tarafından öğretilen cinsellik kişilerin ilerleyen yaşlarında vajinusmus, cinsel istek azlığı olarak ortaya çıkar. Cinsel isteklerin bastırılması, bireyin cinselliğe ve kendi bedenine yabancılaşmasına neden olur. Stres, kaygı, depresyon, eşle ilgili ortaya çıkan uyumsuzluklar… Ortaya çıkan diğer psikiyatrik rahatsızlıklar , menapoz, gebelik, geçmişte yaşanmış olan cinsel travmalar cinsel istek azlığının ortaya çıkış sebebidir.

Cinsel İstek Azlığı Terapide Nasıl Çalışır?

Cinsel isteksizlik sürecinde oturumların sayısı kişiyle ilgilidir. Kişinin problemi ifade etmesi ve problemin ne zamandır var olmasına dayalı olarak oturum sayısı değişir. Bu duruma farklı bir bakış açısıyla ve geniş çerçeveden bakılması gerekir. Cinselliğe yönelik temel bilgilendirmenin yapılması ile terapi başlar. Ardından çiftlerin cinselliğe yönelik mitlerinin ve yanlış inançlarının düzeltilmesi gerekir. Hatta bazı durumlarda hekim tarafından ilaç değişikliği bile cinsel istek azlığını ortadan kaldırır. Bu noktada kişiler cinsel istek azlığının kaynağına yönelik bir iç görü geliştirir. Yaşadıkları problemleri anlamlandırmaları, çözüm yollarını fark etmeleri bile başlı başına bir çözüm olarak karşımıza çıkar. Bu noktada cinsel terapide cinsel istek azlığının çalışması çiftlerin yaşam kalitelerinin artmasına yardım eder. Evlilik uyumlarının olumlu yönde değişmesine de yardımcı olur.

Cinsel terapide asıl amaç cinsel istek azlığına yönelik asıl sebebi ortadan kaldırmaktır. Bununla ilgili olarak çiftlerin beraber terapi alması çok daha iyidir. Bu noktada haftalık düzenli cinsel terapi seansları danışanlar için çok faydalı olmaktadır.

Kadınlarda Cinsel İstek Azlığı

Kadınlarda ortaya çıkan cinsel istek azlığı; cinsel ilişki esnasında ya da öncesinde ortaya çıkar. Belli bir süre boyunca düzenli olarak tekrarlar. Kadının cinsel ilişkiden soğumasına sebep olur. Bazı durumlarda cinsel ilişkiye kayıtsızlık şeklinde de kendini gösteren cinsel işlev bozukluğudur. Bu esnada cinsel haz ya hiç ortaya çıkmaz ya da çok az ortaya çıkar. Bu durum ise cinsel ilişkide çiftleri olumsuz yönde etkiler. Cinsel birleşme esnasında orgazm genellikle gerçekleşmez. Eğer ki kadın ya da erkek bu tür bir durumun problem olduğunu kabul eder, birbirlerini destekleyip terapi almak isterlerse problem çok kısa sürede ortadan kalkar. Ancak çiftlerin beraber olarak terapiye katılmamaları, sorunların ortak olduğunu kabul etmemeleri terapi sürecini geciktirme, problemin daha kalıcı hale gelmesine neden olur.

Erkeklerde Cinsel İstek Azlığı

Erkeklerde cinsel istek azlığı eşine karşı soğuk olma durumu olarak da ortaya çıkmaktadır. Eşine karşı olan mesafe ve soğukluk sadece belli bir süre boyunca meydana gelir. Ya da daha uzun sürer. Bu süre zarfında eşler cinsel ilişkiye başlamakta problem yaşar. Eşler birbirlerini cinsel ilişki anlamında zorunda hissederlerse bu ilişki kişiler için kaliteli bir şekilde gerçekleşmez. Bu tür durumlarda kadın ya da erkek cinsel ilişkiye karşı bir isteksizlik duyarken, mastürbasyon yapmaya devam edebilmektedir. Eğer ki çiftler birbirlerine karşı isteksizlik duyuyorlarsa bu durum boşalma problemlerini de ortaya çıkarmaktadır. Çünkü eşe ya da ilişkiye dair var olan isteksizlik durumu kişinin cinsel işlevini de olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak bu tür durumlarda sadece problem eşe karşı duyulan hisler olmaz.

Diğer Sağlık Konularında Cinsel İstek Azlığı

Kişide var olan cinsel hormon azlığı, böbrek üstü bezlerinde var olan rahatsızlıklar, epilepsi gibi durumlar da kişilerde cinsel istek azlığına neden olabilmektedir.

Cinsel İstek Azlığı Tekrardan Ortaya Çıkar mı?

Alanında uzman kişiler tarafından terapi ya da online terapi; var olan problemin tamamen ortadan kaldırılmasını amaçlamaktadır. Ancak bazı durumlarda oturum süresi hedeflenenden daha uzun sürebilmektedir. Bu noktalarda bazı terapi süreleri 1-2 yıla kadar çıkmaktadır. Genel anlamda konuyla ilgili terapi süreci tamamlandıktan sonra cinsel istek azlığının tekrardan ortaya çıkması pek mümkün olmamaktadır. Ancak yaşamda meydana gelen farklı yaşantılar, belki fiziksel rahatsızlıklar tekrardan cinsel işlev bozukluğuyla ilgili bir problemin meydana gelmesine sebep olabilir.

Cinsel Terapi yazımızı mutlaka okuyun!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir