Online Terapi Psikolog

A Monster Calls Film Analizi

A Monster Calls Patrick Ness’in romanından esinlenerek Juan Antonio Bayona’nın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmıştır. 12 yaşında olan Conor annesinin kanser olduğunu bilmektedir. Yalnız kaldığı zamanlarda gördüğü rüyalar aracılığıyla farklı dünyalara seyahat etmekte ve orada tanıştığı canavar ile sohbet etmektedir. Çünkü annesinin hastalığı, okulda arkadaşları tarafından gördüğü duygusal ve fiziksel istismar, annesi ile babasının boşanması ve babasının Los Angeles şehrinde yaşaması nedeniyle görüşememesi, anneannesi ile yakın ve sıcak bir ilişkisinin bulunmaması (Anneanne filmin bir bölümünde birbirimizle pek anlaşamayız, aramızdaki tek bağ annen diyerek bu durumu özetler) Conor’un kendisini yalnız hissetmesine neden olmaktadır.

Online terapi desteği için ana sayfamızı ziyaret ediniz.

A Monster Calls ve Travma

Conor her gece 12.07’de kendisini ziyarete gelen bu canavarla başlangıçta anlaşamasa bile sonraki sahnelerde yapmış olduğu konuşmalarla kendisini daha cesur (şiddet uygulayan arkadaşlarına vermiş olduğu tepki), daha gerçekçi (annesinin ölüm sürecinin kendisini yorduğu ve artık bitmesini istediği) hissetmektedir. Bu yolculukta porsuk ağacı Connor’a eşlik etmektedir. Filmi izlerken Connor’un annesinin hastalık sürecine dair duyduğu öfkeyi görebiliyoruz. Anneannesinin evinde eşyaları kırdıktan sonra ya da okulda arkadaşını dövdükten sonra karşısında otorite olarak gördüğü kişilere “beni cezalandırmayacak mısınız?” sorusu kendi içinde cezalandırılmayı hak eden biri olduğunu düşündürmektedir. Ancak film boyunca Connor annesinin iyileşeceğine inanmaktadır. Filmin sonunda annesinin öleceğini bilmesine rağmen iyileşeceğine inandığını ifade etmektedir. Bu açıdan baktığımızda bu “umut” sürecini yas sürecinin inkar aşamasıyla da bağdaştırabiliriz (Gizir,2006; Worden, 2018). Filmin 2.20 dakikasından canavarın da ifade ettiği gibi film “pek çok hikaye gibi başlıyor, bir çocukla, belki çocuk denmeyecek kadar büyük ama adam olmayacak kadar da küçük. Ve bir kabusla”. Film boyunca Connor kendisini ifade etmeyen, sadece rüyalarında canavarla konuşan, annesinin hastalığına karşın iyileşeceği umudunu taşıyan ancak bir taraftan da bu hikayenin artık bitmesini istediği için kendisini suçlayan (Birliği, 2013), sosyal destek kaynakları (arkadaş, baba, anneanne) olmayan bir çocuğu temsil etmektedir.

A Monster Calls ve Travma Sonrası Büyüme

Film Conor’un görmüş olduğu korkutucu kabusla başlar. TSSB’de diğer psikiyatrik rahatsızlıklara oranla tekrarlayıcı gece kabusları oldukça fazladır (Akçay, Özgen, Erdem, Balıkcı ve Öznur, 2013). Bu rüyada annesinin ölümüne tanık olduğunu görmekteyiz. Daha sonra ise çamaşırlarını kendisi makineye atar, kahvaltı hazırlar. Çocukların sorumluluk aldığı bu tür davranışlar gelişim açısından olumludur ancak filmin ilerleyen sahnelerinde (12.dakikada) Connor’un anneannesinin “12 yaşındaki bir çocuk mutfak tezgahı temizlemez” cümlesi aslında Conor’un annesinin hastalık sürecinde evdeki sorumlulukları üstlendiğini, belki de başlangıçta annesine yardım etmeye çalışırken bir süre sonra sorumluluklarla tek başına kaldığını göstermektedir. Bu süreci travma sonrası büyüme (Duman, 2019) kapsamında ele alabiliriz. Travma sonrası büyüme kişinin içinde bulunduğu kriz durumundan olumlu değişimleri ifade eder (Calhoun, Cann, Tedeschi ve McMillan, 2000). Connor, annesinin ölüm sürecine tanık olmaktadır. Bu tür acı verici olaylara tanık olmak TSSB belirtilerine sebep olabilir (Hiçdurmaz ve Üzar-Özçetin, 2020). Ancak filmin ilerleyen sahnelerinde de gördüğümüz gibi Connor karşılaştığı olumsuz yaşam deneyimlerine rüyalarında bir çözüm bulmaktadır.

Filmin 6.30 dakikasında sınıf arkadaşlarının derste “okuldan sonra görüşürüz, her zamanki gibi” cümlesi ve ardından gelen sahne Connor’un arkadaşları tarafından sürekli olarak fiziksel ve duygusal istismara maruz kaldığını ancak içinde bulunduğu durumu başkalarıyla paylaşamadığını bize göstermektedir. Bu tür travmatik yaşantılar okulda daha da içine kapanık bir öğrenci olmasına sebep olabilir (Yurdakul ve Tok, 2018). Diğer taraftan filmin 19.dakikasında annesinin hastalığının arttığına kulak misafiri olur. Gelip kendisiyle konuşmaya çalışan anneannesine annesinin her tedaviden sonra daha fazla hastalandığını ifade eder. Bu sahne Conor’un daha önceki zamanlarda da annesinin hastalığına tanık olduğunu bize düşündürmektedir. Ayrıca Conor’un annesinin çığlık attığı sahnede kulaklarını kapaması, ilacı vermeye çalışırken dona kalması travma sonrası stres bozukluğu belirtileri arasında yer almaktadır (Akçay ve diğerleri, 2013). TSSB durumlarında uykusuzluk, kabus görme, olayın tekrarlanacağından korkma (annem tekrar hasta olacak), çabuk sinirlenme ya da öfke patlamaları (anneannesinin evindeki eşyaları kırma, okula giderken çöp kutusunu tekmeleme) gibi belirtiler karşımıza çıkabilir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013).

A Monster Calls ve TSSB Belirtileri

Filmin 33.dakikasında Connor “neden anneannemle kalmam gerekiyor” diyerek annesinden hastaneye yatıp yatmayacağını duymak ister. Annesinden ayrılacağını öğrenmek hem duygusal açıdan hem de fiziksel açıdan kendisini üzmektedir. Ayrıca annesinin son gördüğü tedavinin işe yaramamış olması da kendisini oldukça yaralar. Annesinden sadece tedavi için ayrılacağı cevabı kendisine pek inandırıcı gelmez. Bu nedenle başka sebep olup olmadığını sorgular. Annesinin iyi olacağına inanmak ister. Daha sonra ise okul yolunda çöplere zarar vererek ayrılığa dair öfkesini dışa vurur. Travmatik yaşantıların öfkeye sebep olduğuna dair araştırmalar mevcuttur (Bal, 2018) İlerleyen sahnede 35.dakikada okul arkadaşları tekrardan Connor’a fiziksel ve duygusal istismarda bulunur. Tekrarlayan bu sahneler Connor’un öfkesinin de artmasına neden olur.

Filmin 40.dakikasında Connor babasıyla keyifli bir gün geçirir ancak keyifli gün Connor’un anneannesiyle kalma gerçeğiyle yüzleşmesiyle son bulur. Connor’un babası onu bir süreliğine Los Angeles’a götürebileceğini ifade eder. Ancak Connor “kısa bir süreliğine mi” sorusuyla hayal kırıklığını babasına ifade eder. Annesi sık sık hastaneye yatmak zorunda olan bir çocuk için babasıyla uzun süre bir arada vakit geçiremeyecek olması, babasının onu yanında uzun süre tutamayacağını ifade etmesi Connor için bir duygusal istismar olarak zihninde yer edebilir çünkü reddedildiğini ve istenmediğini fark eder (Dorota, 2006). Çünkü her çocuk ebeveyniyle sağlıklı bir ilişki kurmak ister. Anneannesi ile yaşamak onun için bir eziyettir.

A Monster Calls ve Parçalanmış Aile

Filmin ikinci hikayesinde anlatılan sahnede Connor babasına, annesinin hastalığına olan öfkeyi rüyasında yaşadığını hissederek anneannesinin evinin altını üstüne getirir. Anneanne için çok değerli olan eşyaların kırılması ve parçalanması anneanneyi oldukça öfkelendirir ve üzer. Sabahında ise babasını karşısında görür, annesinin kötüleştiği haberini alır. Bir gün önce kırdığı eşyaları babasıyla toparlaması Connor için duygusal bir yakınlık olarak değerlendirilebilir. Çünkü babasına “beni cezalandırmayacak mısın” sorusunu sorar. Bu soru, yaptığı davranış yüzünden cezalandırılacağını düşündüğünü gösterir. Ancak bu sorununun asıl sorulma sebebini filmin sonundan daha net fark edeceğiz.

Filmin 60.dakikası Connor için belki de umutlarının tükendiği sahne olarak başlamaktadır. Connor, annesinin denediği tedavinin işe yaramadığını öğrenir. Bu bilgi Connor için travmatik bir bilgidir çünkü travma “yaralama” anlamına da gelmektedir (Aktan, 2020). Çünkü annesinin yavaş yavaş hayattan kopacağını fark eder. Ancak annesinin “söylenen her şeye inanıyorum” cümlesini “inanmak iyileşmenin yarısıdır” diyerek tamamlayarak filmin ikinci hikayesine atıfta bulunur. Evet, Connor annesinin iyileşeceğine inanmak ister.   Filmin 77.dakikasında annesiyle vedalaşmaya gelmiştir. Anne Lizze , Connor’un öfkesini fark etmiş ve bir şeyleri kırmak istediğinde kırabileceğini, kendisinin her zaman yanında olacağını ifade etmiştir. Her ne kadar ölüm süreci Connor için acı verici olsa da annesinden almış olduğu bu tür duygusal destek (önceki sahnelerde beraber film izlemesi, kayıt altına alınan boya yapma sahnesi gibi) içinde bulunduğu travmatik yaşantılar karşısın daha güçlü durmasına yardımcı olabilir.

A Monster Calls ve Duygusal İstismar

Film boyunca Conor gerek yapmış olduğu çizimlerle gerekse rüyalarında yaratmış olduğu hikayelerle yaratıcılığını göstermektedir. Connor hayatını etkileyen önemli sahneleri, kendisine fiziksel ve duygusal istismar uygulayan arkadaşlarına karşı vereceği tepkiler bu rüyalar aracılığıyla ortaya koymaktadır. Filmin sonunda ise görmüş olduğu tüm rüyaların anne Lizzie’nin çizimlerinde yer alması annesiyle arasındaki duygusal bağın ne kadar kuvvetli olduğu şeklinde de yorumlanabilir.

Travma sonrası büyüme travmatik yaşantılar sonucunda duygusal destek ve pozitif gelişimle ortaya çıkar (Kanat-Biçer ve Yılmaz-Özpolat, 2016). Filmin 19.dakikasında anneanne Conor’un kendisiyle yaşaması gerektiğini ifade etmektedir. Bu tür sosyal destek başlangıçta Conor için tekrardan bir duygusal travmatik yaşantı ortaya çıkarmaktadır. Annesinden ayrılma ihtimali canını çok yakar ve anneannesine öfkelenir. Ancak bu tür sosyal destek kişinin sonraki hayatında yaşadığı travmatik deneyimlerle daha kolay baş etmesine de yardımcı olur. Travmatik yaşantılarda kişiler olumlu ya da olumsuz şekilde geçmiş yaşantılarını “şimdi ve burada” tekrar yaşar. Ancak Connor annesiyle film izleyerek, annesiyle uyumaya çalışarak güzel hatıralar biriktirmeye, annesiyle kendisini hoşnut edecek güzel anılar yaratmaya çalışmaktadır. Filmin 8.dakikasında annesiyle beraber film izlemesi, bir sonraki sahnede annesiyle beş dakika uyuma bahanesiyle annesinin yatağına girmesi ebeveyniyle arasında kurulan güvenli ve destekleyici ilişkiye de örnek olarak gösterilebilir.

Özet

A Monster Calls filmini travma sonrası büyüme, yaratıcılık, güven gibi temel başlıklar çerçevesinde ele alabiliriz. Her ne kadar filmde fantastik bir yapı söz konusu olsa da Conor kendisine sesli olarak ifade etmekte zorlandığı pek çok duyguyu ve davranışı rüyaları aracılığıyla dile getirmektedir (öfkesini vurarak açığa çıkarma, annesinin yolculuğunun sona ermesine dair duyduğu istek, cesaret ve özgüven için sosyal destek arayışı). Film Lizzie’nin hastalık süreciyle başlayıp ölüm sahnesiyle sona ermektedir. Film içerisinde Conor’un sadece annesiyle yakın bir ilişki içerisinde olduğu, babasının Amerika’da yaşıyor olması, annesinin ölümünden sonra anneannesiyle yaşamına devam etmesi duygusal açıdan da travmatik yaşantılar yaşadığı şeklinde yorumlanabilir. Çünkü annesi ölen ve babası tarafından “tercih edilmediğini” düşünen bir çocuk duygusal anlamda da diğer insanlara güven duymakta zorlanabilir. Film, bu tür ölümcül hastalıklarda yas sürecinin daha erken başladığı, travmatik yaşantıların hastalık ilerledikçe daha somut şekilde karşımıza çıktığını da göstermektedir. Hastalıklar karşısında kişilerin umutsuz, çaresiz hissetmeleri de travmatik yaşantılar arasında değerlendirilir. Travma ; kişinin gerçek bir kayıp ya da ölüm tehdidi yaşaması sonucunda da ortaya çıkmaktadır. Travmatik yaşantılar karşısında ortaya konan davranışlar farklılık gösterebilir. Connor film boyunca yaşadığı travmatik yaşantılarla rüyalar aracılığıyla baş etmeye çalışmaktadır. Diğer taraftan üzüntüsünü ve çaresizliğini ise eşyalara vermiş olduğu zararla dışa vurmaktadır. Ancak filmin sonunda anneannesinin Conor için bir oda hazırlaması (ki filmin önceki sahnelerinde anneannesinin evinde oturamadığını ifade etmişti) anneanne ile torun arasında da güvenli bir ilişkinin kurulmasına katkı sağlayabilir. Connor’un rüyalarında gördüğü hikayelerin çiziminin anne Lizzie tarafından yapılması ise anne ve çocuk arasındaki bağın devam ettiğine dair güçlü bir kanıt olarak karşımıza çıkmaktadır.

Travma ve affetme yazımızı da mutlaka okuyun.

Hemen Seans Al

Kaynakça

Aktan, Z. D. (2020). Çocukluk çağı travmasının yansımaları: Tüm renklerini kaybetmiş gökkuşağı hikayeleri. Ankara: Nobel.

Bal, F. (2018). Travma ve öfke tarzları arasındaki ilişkinin incelenmesi. Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR), 5(26), 2470-2483.

Birliği, A. P. (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal elkitabı. (E. Köroğlu, Çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Calhoun, L. G., Cann, A., Tedeschi, R. G., & McMillan, J. (2000). A correlational test of the relationship between posttraumatic growth, religion, and cognitive processing. Journal of Traumatic Stress, 13(3), 521–527.

Dorota, I. (2006). The emotionally abused and neglected child: Identification, assessment and intervention: A practice handbook. John Wiley & Sons.

Duman, N. (2019). Travma sonrası büyüme ve gelişim. Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, 4(7), 178-184.

Gizir, C. A. (2006). Bir kayıp sonrasında zorluklar yaşayan üniversite öğrencilerine yönelik bir yas danışmanlığı modeli. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(2), 195-213.

Hiçdurmaz, D., & Üzar-Özçetin, Y. S. (2020). COVID-19 pandemisinde ön safta çalışan hemşirelerin ruhsal sağlığının korunması ve ruhsal travmanın önlenmesi. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 7(Özel Sayı), 1-7.

Kanat-Biçer, B., & Yılmaz-Özpolat, A. G. (2016). Kanser hastalarında travma sonrası büyüme kavramı. Turkish Journal of Clinics and Laboratory, 7(4), 106-110.

Worden, W. J. (2018). Grief counseling and grief therapy: A handbook for the mental health practitioner. Springer Publishing Company.

Yurdakul, A., & Tok, T. N. (2018). Öğretmen gözüyle mülteci/göçmen öğrenci. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 9(2), 46-58.

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir